GSF Öğrencisi Emine Corduk ile Sanat Üzerine...
10.03.2012
Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Haber Ajansı
Muhabir: Sefa FEYZİOGLU
GSF Öğrencisi Emine Corduk ile Sanat Üzerine...
Muhabir: Sefa FEYZİOGLU
GSF Öğrencisi Emine Corduk ile Sanat Üzerine...
Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünün başarılı öğrencisi Emine Corduk ile sanat, üretim süreci ve işinin inceliklerini hakkında söyleşi gerçekleştirdik.
KOCAELİ (KOÜHA) -Merhaba Emine, en son Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Başkanı Doç. Dr. İnsel İnal küratörlüğünde Kadıköy KargaART´da manipüle demokrasi hikayeleri sergisinde Yeşim Ustaoğlu ile Körebe isimli videoart ile göründün. Bundan önceki performansların, katıldığın karma sergiler, çarpıcı işlerin ve şu anda okuduğun seramik bölümüne derece ile girmen beni bu söyleşiyi yapmaya sevketti. Bunun yanında hala heyecanla üretim sürecinde olduğunu görmek sevindirici.
Evet, kısaca kendinden ve eğitim geçmişinden bahseder misin?
Merhabalar, öncelikle bu söyleşinin yapılmasından dolayı en içten teşekkürlerimi iletmeden söze başlamak istemiyorum. Sonrasında biraz kendimden bahsetmem gerekirse 1987 Tokat doğumluyum. 1989 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum orta okulda öğretmenlerimin “Güzel Sanatlar Lisesi sınavlarına girmelisin” ısrarı karşısında direnen ailemin isteği sonucu lisede sayısal okuyup hiç bir şey olmamamış biriyim :) Liseden dört sene sonra “bu iş böyle olmayacak” diyerek Güzel Sanatlar Fakültesi sınavlarına hazırlandım. Şimdi Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim. Lise eğitiminden sonraki arada gerçidiğim süreçler deneyimler kişisel bilincin şimdiki üretimlerime çok şey kattığına inanıyorum. Çeşitli sergiler, projeler, inisiyatifler, performanslar, sunumlar ve etkinlikler dahilinde olmanın kişisel edinimlerime sağlayacağı katkının bilincinde olarak hareket etmekteyim.
Seramik bölümüne üçüncülükle girdin. Daha önceden bir hazırlık var mıydı?
Güzel Sanatlar Fakültesi sınavlarına hazırlandığım dönemdeki kurs hocam Halil İldeniz ile bu süreci yaşadık. Kendisinin klasik bir ‘kurs’ eğitimi anlayışını redderek çok daha deneysel bir çalışma disiplini içerisinde düşünsel olarak verdiği bir eğitimdi bu. Çizim bütün bunların çok gerisinde kalıyordu. Çünkü çizim tekrarı sık ve üzerinde durulduğunda herkesin öğrenebileceği bir şeydi ama düşünsel süreç bunların çok dışında farkındalıklarının artması ile ilerleyerek güçlenecekti. Önerilen kitaplar, filmler, konuşmalar, sergiler, toplantılar ve müzikler bile bütün bu sürecin parçasıydı. Amaç okula girmek değil tamamen kişisel edinimlerini geliştirmek üzerineydi. Klasik kursların hiç birinde bu eğitim modeli olmadığından bu durum bir şekilde fakülte sınavında ve mülakkata farkediliyor. Ama tabiki okula kaçıncı girdiğinin bir yerde hiç bir önemi yok, sonrasındaki çalışmalarının, bu süreci nasıl geçirdiğindir asıl önemli olan.
Seramiğe kanalize oluş hikayeni anlatır mısın?
Seramik geleneksel bir malzemeydi her zaman. Yüz yıllardır böyle görmüş ve böyle öğrenmiştik belli kalıplar dışında düşünemiyorduk. Bunun dışına çıkabileceğimizi seramiğin güncel sanat içinde nasıl var olabileceğini deneyimledik. Seramik amaç değil araç olmuştu. Sözümüzü söylüyor sonrasında ona seramik malzemesinin bağlamlarınıda kullanarak üç boyut kazandırıyoruz. Hiç bir kalıbı yok. Dilediğince özgür. .
Ne olmaya nasıl karar verdin? Buna ailenin ve çevrenin desteği oldu mu?
Sanatsal üretimimin düşünsel süreç dahilinde devam etmesi isteğindeyim ama maddi açığı nasıl, nereden bulupta kapatırım, hayatımı ne şekilde idame ederim sorularım hep var olmuştu. Bu sorunun cevabını kendim için akademisyen olma yolunda buldum. Ailem ve çevremden de bu yönde destek görüyorum. Buda büyük bir şans elbetteki. Çevrenizdekilerin yaptığınız şeyler doğrultusunda desteğini aldıysanız sırtınız yere gelmez :)
Üretim sürecin nasıl işliyor? Işleyiş aşamaları temelde nasıl? Kendince bir süreç geliştirdin mi bu dönemde?
Günlük öğeleri imgeselleştirdiğim konulardan yola çıkarak üretimler yapıyorum. Öncesinde uzun ve çetrefilli bir süreç oluyor bu. Sonuçtan çok süreci önemsememden ötürü bir çok yeni fikirin, yeni düşüncelerin ve proje başlangıçlarının oluşmasına sebep oluyor. Sürecin içindeyken yeni süreçler doğuyor. Bu da sürecin hiç bir zaman bitmediğine işaret ediyor.
Seramiği sanatsal üretimde bir araç olarak kullandın, seramik sektörüyle ve işin ticari boyutuyla ilgilendin mi?
Sadece sanatsal üretim yapmadım aslında. İki sene boyunca aynı zamanda endüstriyel üretimlerimde oldu. Tasarımdan modellemeye, alçı kalıp ve sonucunda ürüne ulaşma süreci. Mezun olduğumda da para kazanmak anlamında bu üretimlere devam edeceğim gibi görünüyor.
İstanbulda yaşıyorsun, kültür-sanat aktivitelerini takip etmete zorluk yaşıyor musun?
Evet İstanbul’da yaşıyorum ve Kocaeli’de okuyorum. Şehirlerarası yolculuklarda geçen eğitim öğrenim hayatım var diyebilirim. Gerçi İstanbuldan Kocaeliye gitmek, İstanbulun içinde bir yerden bir yere hareket etmekten daha kolay. Nasıl oluyor bilmiyorum ama inanılmaz bir enerji ile oradan oraya koşturmaya devam edebiliyorum. Bir şeylerin bilincinde olmak onlara inanmak ve peşinde koşmak. İnandığın şey için mücadele etmek. Bütün bunlar sonucunda doğan enerji ile tekrar tekrar yenilenmek ve yine yeni yeniden demek. Arada nefes almakta gerek elbette. Onu da sevdiğin insanlarla olup biraz şehirden kaçıp eğlenmekle yapıyoruz :)
Seramik dışındaki çalışmaların var mı?
Video, performans, fotograf, kolaj, resim, baskı olarak sıralanabilir.
Kadıköy’de önceki günlerde bir ortak bilinç oluştu, galeriler birleşerek bir araya gelip yeni dialog arayışlarına girdi.
Nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?
Kadıköy’ün bu anlamda kendi içindeki dinamizmi kullanarak iyi bir reflex gösterdiğine inanıyorum. Ernejisi oldukça güçlü bir yer Kadıköy. Güncel sanatta eksen kayması olarak tanımlayabiliriz. Merkezin en azından İstiklal Caddesi üzerindeki galerilerden bir Kadıköy´lü olarak Kadıköy’ün samimi sokaklarına taşınmasını önemsiyorum.
Umarım bu tarz diyalog arayışları devam eder.
Okul dışında da epeyce yoğun geçiyor günlerin, yakın zamanda katılacağın sergi, performans, projelerin var mı?
Başta bölümdeki olağan projeler var. Bunun yanında içinde olduğum Periferi Kollektif ‘in düzenlediği bir sergi projesi var.
Evet, kısaca kendinden ve eğitim geçmişinden bahseder misin?
Merhabalar, öncelikle bu söyleşinin yapılmasından dolayı en içten teşekkürlerimi iletmeden söze başlamak istemiyorum. Sonrasında biraz kendimden bahsetmem gerekirse 1987 Tokat doğumluyum. 1989 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum orta okulda öğretmenlerimin “Güzel Sanatlar Lisesi sınavlarına girmelisin” ısrarı karşısında direnen ailemin isteği sonucu lisede sayısal okuyup hiç bir şey olmamamış biriyim :) Liseden dört sene sonra “bu iş böyle olmayacak” diyerek Güzel Sanatlar Fakültesi sınavlarına hazırlandım. Şimdi Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü 3. Sınıf öğrencisiyim. Lise eğitiminden sonraki arada gerçidiğim süreçler deneyimler kişisel bilincin şimdiki üretimlerime çok şey kattığına inanıyorum. Çeşitli sergiler, projeler, inisiyatifler, performanslar, sunumlar ve etkinlikler dahilinde olmanın kişisel edinimlerime sağlayacağı katkının bilincinde olarak hareket etmekteyim.
Seramik bölümüne üçüncülükle girdin. Daha önceden bir hazırlık var mıydı?
Güzel Sanatlar Fakültesi sınavlarına hazırlandığım dönemdeki kurs hocam Halil İldeniz ile bu süreci yaşadık. Kendisinin klasik bir ‘kurs’ eğitimi anlayışını redderek çok daha deneysel bir çalışma disiplini içerisinde düşünsel olarak verdiği bir eğitimdi bu. Çizim bütün bunların çok gerisinde kalıyordu. Çünkü çizim tekrarı sık ve üzerinde durulduğunda herkesin öğrenebileceği bir şeydi ama düşünsel süreç bunların çok dışında farkındalıklarının artması ile ilerleyerek güçlenecekti. Önerilen kitaplar, filmler, konuşmalar, sergiler, toplantılar ve müzikler bile bütün bu sürecin parçasıydı. Amaç okula girmek değil tamamen kişisel edinimlerini geliştirmek üzerineydi. Klasik kursların hiç birinde bu eğitim modeli olmadığından bu durum bir şekilde fakülte sınavında ve mülakkata farkediliyor. Ama tabiki okula kaçıncı girdiğinin bir yerde hiç bir önemi yok, sonrasındaki çalışmalarının, bu süreci nasıl geçirdiğindir asıl önemli olan.
Seramiğe kanalize oluş hikayeni anlatır mısın?
Seramik geleneksel bir malzemeydi her zaman. Yüz yıllardır böyle görmüş ve böyle öğrenmiştik belli kalıplar dışında düşünemiyorduk. Bunun dışına çıkabileceğimizi seramiğin güncel sanat içinde nasıl var olabileceğini deneyimledik. Seramik amaç değil araç olmuştu. Sözümüzü söylüyor sonrasında ona seramik malzemesinin bağlamlarınıda kullanarak üç boyut kazandırıyoruz. Hiç bir kalıbı yok. Dilediğince özgür. .
Ne olmaya nasıl karar verdin? Buna ailenin ve çevrenin desteği oldu mu?
Sanatsal üretimimin düşünsel süreç dahilinde devam etmesi isteğindeyim ama maddi açığı nasıl, nereden bulupta kapatırım, hayatımı ne şekilde idame ederim sorularım hep var olmuştu. Bu sorunun cevabını kendim için akademisyen olma yolunda buldum. Ailem ve çevremden de bu yönde destek görüyorum. Buda büyük bir şans elbetteki. Çevrenizdekilerin yaptığınız şeyler doğrultusunda desteğini aldıysanız sırtınız yere gelmez :)
Üretim sürecin nasıl işliyor? Işleyiş aşamaları temelde nasıl? Kendince bir süreç geliştirdin mi bu dönemde?
Günlük öğeleri imgeselleştirdiğim konulardan yola çıkarak üretimler yapıyorum. Öncesinde uzun ve çetrefilli bir süreç oluyor bu. Sonuçtan çok süreci önemsememden ötürü bir çok yeni fikirin, yeni düşüncelerin ve proje başlangıçlarının oluşmasına sebep oluyor. Sürecin içindeyken yeni süreçler doğuyor. Bu da sürecin hiç bir zaman bitmediğine işaret ediyor.
Seramiği sanatsal üretimde bir araç olarak kullandın, seramik sektörüyle ve işin ticari boyutuyla ilgilendin mi?
Sadece sanatsal üretim yapmadım aslında. İki sene boyunca aynı zamanda endüstriyel üretimlerimde oldu. Tasarımdan modellemeye, alçı kalıp ve sonucunda ürüne ulaşma süreci. Mezun olduğumda da para kazanmak anlamında bu üretimlere devam edeceğim gibi görünüyor.
İstanbulda yaşıyorsun, kültür-sanat aktivitelerini takip etmete zorluk yaşıyor musun?
Evet İstanbul’da yaşıyorum ve Kocaeli’de okuyorum. Şehirlerarası yolculuklarda geçen eğitim öğrenim hayatım var diyebilirim. Gerçi İstanbuldan Kocaeliye gitmek, İstanbulun içinde bir yerden bir yere hareket etmekten daha kolay. Nasıl oluyor bilmiyorum ama inanılmaz bir enerji ile oradan oraya koşturmaya devam edebiliyorum. Bir şeylerin bilincinde olmak onlara inanmak ve peşinde koşmak. İnandığın şey için mücadele etmek. Bütün bunlar sonucunda doğan enerji ile tekrar tekrar yenilenmek ve yine yeni yeniden demek. Arada nefes almakta gerek elbette. Onu da sevdiğin insanlarla olup biraz şehirden kaçıp eğlenmekle yapıyoruz :)
Seramik dışındaki çalışmaların var mı?
Video, performans, fotograf, kolaj, resim, baskı olarak sıralanabilir.
Kadıköy’de önceki günlerde bir ortak bilinç oluştu, galeriler birleşerek bir araya gelip yeni dialog arayışlarına girdi.
Nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?
Kadıköy’ün bu anlamda kendi içindeki dinamizmi kullanarak iyi bir reflex gösterdiğine inanıyorum. Ernejisi oldukça güçlü bir yer Kadıköy. Güncel sanatta eksen kayması olarak tanımlayabiliriz. Merkezin en azından İstiklal Caddesi üzerindeki galerilerden bir Kadıköy´lü olarak Kadıköy’ün samimi sokaklarına taşınmasını önemsiyorum.
Umarım bu tarz diyalog arayışları devam eder.
Okul dışında da epeyce yoğun geçiyor günlerin, yakın zamanda katılacağın sergi, performans, projelerin var mı?
Başta bölümdeki olağan projeler var. Bunun yanında içinde olduğum Periferi Kollektif ‘in düzenlediği bir sergi projesi var.
Yorumlar
Yorum Gönder