İpek DUBEN: Bir Seçki 1994-2009 /// AkSanat Beyoğlu /// 18 Kasım – 2 Ocak
















İpek Duben: Bir Seçki 1994-2009 /// AkSanat Beyoğlu /// 18 Kasım – 2 Ocak

---
İçinde 'Zeka' olan ve anlatanın bir derdi olan iş. Mesajı olan ve karşısındaki izleyiciye birşeyler söyleyerek sizi kalbinizden yakalayan bütün sanat eserleri gibi İpek Düben’in işleri de aynı etkiyi yaratıyordu. Bir ruletin bulunduğu disko ortamında “Sezen Aksu” şarkıları ve “Yunus Emre” ilahileri eşliğinde gezdiğim”Lovegame” ve gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinin metal plakların üzerine işlendiği ”Lovebook” isimli aile içi şiddet ve namus cinayetlerini anlatan yerleştirmeler çok etkileyiciydi.
Özellikle de “Türk Nedir?” isimli “Türk” kavramı üzerine yabancıların önyargılarını ve kültürel ırkçılık mesajlarını bize anlatan video çalışması.
---

Bu seçkide sanatçı kitapları ve enstelasyonlar yer almaktadır.
Düzenlemeler, yerleştirmeler.





Sergide 5 oda bulunmakta.












-1.Farewell My Homeland-
Elveda Yurdum.
Göç etmeye zorlanan insanların sınırları aşmaya çalıştıkları süreçleri yansıtıyor. 1912’de Balkan savaşları ile başlayan ve yirminci yüzyıl boyunca Hindistan, Pakistan, Viyetnam, Meksika, Gaza, Kosova, Almanya, Çin, Rwanda, Rusya, Azerbeycan,Ermenistan, Arnavutluk, Sudan, Irak, Afganistan gibi birçok ülkede yaşanan trajedi üzerine düşündürtüyor. Yani dünyanın her tarafından insanların evlerinden yutrlarından zorla alınıp veya zorla evlerini terk etmeleri zorunluluğu.









-2.LoveBook-



Bu oda aile içi şiddet namus ve töre cinayetleri gibi vakalardan oluşan bir sanatçı
kitabı.
İstenilen herkesin bu olayları görmezlikten gelmek yerine daha yakından
tanımalarıdır.
Burada hem Amerika hemde Türkiye deki vakalar söz konusu.

Odanın yerleştirmesi sırasında izleyicide küçük telefon külübeleri gibi bir hissiyatın oluşması istemi.
Amaç daha yakından gözün görebileceği mesafeden -gözüne gözüne sokuyorum artık farket çevrende neler oluyor denmesi-


-Aile meclisi kararıyla infaz.
-Namus cinayeti
-Yasak aşk infazı

Korkmuyorum ölmekten
Korkum sensiz yaşamak
Zor geliyor her güne hasretinle başlamak
Kavuşmak istiyorum her an sana kovuşmak
Zor geliyor birtanem yokluğuna alışmak
...
(öldüren şarkı sözleri)































-3.LoveGame-
Bu oda bir önceki odayla birlikte ikiz yerleştirme olarak sunulan bir rus ruleti.
İkinci odadaki cinayeti işlenyenler ve onların kurbanları yer alıyor.
Aynı zamanda bu bir interakjtif proje, seyirci isteği doğrultusunda oyuna katılabiliyor.


Rus ruletindeki oyun kadar basit bir hal alıyordu artık bu cinayetler.
Bir kısım pul üzerinde kişilerin resimleri yer alıyor diğer pullarda ölüm biçimleri.
Ayşe, Fatma, Emine. .
Tecavüz, töre, namus. .
Çark dönüyor dönüyor dönüyor. .
Sana ne denk gelecek?
Her şey bir oyun raslantısalı içerisinde belli oluyor.
Bu kadar basit. -mi?












-4.What is a TURK-
Türk nedir?
20 yy içinde batılıların Türkler hakkındaki önyargıları konu ediliyor.
-Irkçılık
-Önyargı
-Etnik önyargı v.s.
Batıdaki Türk imajının oldukça negatif olduğundan bahsediliyor ve
bunu Türkiyeden insan manzaralarıyla yanyana koyuyor.
Koyuyor çünkü aslında hiçte öyle olmadığını aslında
biz sizin bildiğiniz Türklerden değiliz okuması yapıyor.

İstanbul da yaşamış olan yabancılarla kartpostallardaki sözcükler üzerinden
konuşmaları istenmiş.

-yani yaparız
-idare eder
-belki
-sonra
Bunlar onların bizi hatırladıkları kelimeler-cümleler.


















Soruyoruz.
?
What is a TURK ise
Peki Avrupalı?

Onlar derler ki bizim fotoğraflarımız göründüğünde Avrupalı
olmadığımız anlaşılıyor.
Neden? Nereden?
Çünkü onların koyu tenleri yok.
Hah!
Neye Avrupalı denir hele bir söyleyin bana?
Daha onlar kendi içlerinde bunun ayrımını yapamazken..
"Ben Amerkikaya göç ederek geldim. Ama şuan Avrupalıyım.
Bu Avrupalı dedikleri neyle oluyor ki? Köken desek değil" diyor içlerinden biri.
Ne ile peki?







-5.MANUCRİPT-

Gövdemi sarmalayan ten
taşlara değiyor çakıllara
sımsıkı bastırıyor beni
bedenimi ruhumu
çekiliveriyorum
o tenin derinine
yeniden görmeye başlıyorum kendimi
bir daha bir daha yine
gerçek olan hangisi
o mu ben mi
'ben'ler çoğalıyor git gide
dışa diktiğimde gözümü
ve içte
ta derinlerde
hiç bir dilin varolmadığı
dağlarla anın dibinde
keşfediyorum birden
beni çevreleyen her şeyi
gerçek olan hangisi
ben mi o mu
ikimiz mi hiçbirimiz mi
zaman daralmışsa
kıpırdıyorsa şey'ler
an sürüp gidiyor
burda mıyım orda mı
yoksa
aynı-şey-mi hepsi?

İpek DUBEN


Burada kendi kimliğini çağdaş, modern bir insan olarak aynı zamanda islam kökenli bir toplumda varoluş şeklini irdeleyen ve kendini gösteren, kendine bir yer açan
ama dinsel referansları olan bir sanatçı kitabı yer almakta.

"benim bir inancım var, ama aynı zamanda çağdaş bir insanım" diyor.

Kendimizi buradaki boşluklarda nereye koyduğumuzu sorguluyor?
Sen kendini nereye koyuyorsun?

Yorumlar

Popüler Yayınlar