John BERGER - Görme Biçimleri








"Görme konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir."

"Düşündüklerimiz ya da inandıklarımız nesneleri görüşümüzü etkiler."

"Her imgede bir görme biçimi yatar"
-Fotoğrafta bile.

#Çünkü fotoğraftaki kare fotoğrafçının seçkisi sonucu oluşur.
O uçsuz bucaksız görünümden kendi seçkisini sunar bizlere.

... ama diyorki her imgede bir görme biçimimiz yatsada imgeyi algılayışımız ya da değerlendirişimiz aynı zamanda görme biçimimizede bağlıdır.
Örneğin 'O' yirmi kişi arasından tek bir insandır;ama yalnız beni ilgilendiren nedenlerle gözüm ondan başkasını görmez(:

Ben bu kitabı geçen sene okumuştum ve şuan bu kitabın özetini çıkarma düşüncesiyle koyulduğum yolda şöyle bir düşünce oluştu;
Aslında okuduğumuz hiç bir şeyi anlamıyoruz. O zamanki 'aklımızla' okumuş oluyoruz ve şu zamanki aklımızda o zamanki aklımızın düşünceleri barınıyor.
Bu mu bizi ileriye götürücek olan?
Tekrar tekrar okumalı. Onları şimdiki aklımızla algılamalı.

İşin özü ; Bütün bildiğim bir şey bilmediğimdir. - SOKRATES





-Felsefe derslerinden görmek bakmak üzerine farklı bir yaklaşım-

Görüntüler dünyası bizi yanıltır demişti Platon.
Duyu organlarımız bizi yanıltır.
Lisedeki fizik bilgilerimizde ışığın kırılmasını hatırlayalım.
Bunun üzerinden çubuğu sudan çıkardığımızda aslında görüntüde kırık gördüğümüz çubuğun kırık olmadığı görünüyor.
Sonra tekrar suyun içine atıyoruz sonra yine kırık görünüyor.

'Görünüyor'

Buna istinaden Platon görüntüler dünyası bizi yanıltır demiştir.

Peki ya sonra?

Sonrasında ışığın kırıldığı bilgisi.

algı=dokunmadır denir.
Algıladığın her şeyi sen dokunarak algılarsın. Dile, göze, kulağa dokunmak.
Işık çubuğa dokunuyor,kırılıyor, kırılan ışık göze çarpıyor.
(az yoğundan çok yoğuna ışık farklı kırılır)
Sonuç olarak gördüğümüz herşey ışıktır.
Çay bardağındaki kaşığı kırık görmemiz bu şekilde açıklanmıştır.

Görüyoruz, bakıyoruz ama aslında biz biliyoruz ki o kırık bir kaşık değil.
Bunu neye dayanarak söylüyoruz?
'Bilgi'mize.
BERGER'inde dediği gibi görme biçimimiz bilgimiz doğrultusunda değişir.

Biz öncesinde klozete başka duygularla bakarken-misal onu sadece ihtiyaç giderme aracı olarak görürken- şimdilerde bilgimiz doğrultsunda seramikten yapılmış aslında işlevi sadece o olmuş olsada bileşiminde değişik türde silikatlar, alüminatlar, su ve bir miktar metal oksitler ile alkali ve toprak alkali bileşikler bulunan bir malzeme olduğunu kısmen oluşumu sırasındaki bağları erime sıçaklıklarını biliyoruz ve bunun sonucunda klozete bambaşka duygularla bakıyoruz.

Allah'ım aklıma mukayyet ol(:



John Berger : Görme Biçimleri kitabından okumalar.

Yorumlar

Popüler Yayınlar