Sarkis:Site / İstanbul Museum Of Modern Art / 11 Eylül 2009 - 10 Ocak 2010





Sarkis "Site"


Sarkis Hakkında
1938 yılında İstanbul’da doğan Sarkis, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde(Mimar Sinan Üniversitesi) öğrenim gördü. 1964’ten bu yana Paris’te yaşamaktadır.Başlangıçta resimle ilgilenen sanatçı, kısa bir süre sonra eserlerinde heykelin yanı sıra,ses ve video enstalasyonlarına odaklandı. Bu yeni sanatsal yönü özellikle 1969’daki Harald Szeemann tarafından Bern Kunsthalle’de düzenlenen Quand les Attitudes deviennent Formessergisindeki katılımıyla net olarak ortaya çıktı.
Sergiden notlarım:
28.09.2009:ilk gidiş


#Sergi genel itibariyle sanki bir acıyı barındırıyordu içinde?


#Hep bir yüz var.
Bizi izleyen.
Şaşkın bir ifade.
Bu ne anlatmaya çalışıyor?
#Ortada bir alet var. yerde duruyor,küçük,üzerinde iki basamaklı bir sayı yazıyordu.
71
Bu ne anlatmaya çalışıyor?
#Sergide çok sayıda gökyüzü var. Bir çok yerde tavana yakın mesafede?
#Resimler yere çok yakın. Çok büyük. Genel olarak gittiğim sergilerde böyle bi görüntü yoktu.
Küçük.
Çok küçük.
Yakınına gittiğinde farkedebileceğin işler.
Buradaysa yere ve tavana yakın büyüklerde.
12.11.2009:ikinci gidiş
Veeeeeee gün geldi Sarkis ile tanıştım! (:
Kendisiyle Modernin ortasında yere oturup sohbet etmek muhteşem bir olaydı benim için.
Merhabalar denildi eller sıkıldı.
. . .
*O inanılmaz bir insan. Dokunduğu her şeye can veren onu bambaşka bir olgu içine sokan.
ve o gerçekten o olan.
*Sarkis yıllar sonra nesnelerle konuşmanın diyalog kurmanın yollarını öğrenmiş bir sanatçı.
*Etrafındaki herşeyin nasıl işlediğini merak eden bir sanatçı Sarkis.

*O da, etrafa, çevresine, kendine, sana, bana, hayata kayıtsız kalmayan biri.
*Kapanma: Herşeyin sustuğu sadece beyaz kağıt, renlki kalemler, düşünce ve kelimelerin uçuştuğu derin sessizlik.
*Orada, o anda bulunmanın yarattığı şaşıcı sarhoşluk. Makine gibi çalışan bir bellek,
kağıdın derinlerinde anında beliren taslaklar, hızlı ve pratik çözümler. .
*Hoş sohbetimiz sonucunda tutmuş olduğum 9 sayfadan bir kaç satır aralığını sizlerle paylaşacağım.
Hepsini paylaşamam kusura bakmayın bazı şeyler özel kalmalı=p
ilk gidişimde dikkatimi çeken bir kaç konuyu paylaştım kendisiyle.

(?)
Hep bir yüz var.
Bizi izleyen.
Şaşkın bir ifade.
Bu ne anlatmaya çalışıyor? diye sorduğumda.
Bana bugün ayın kaçı diye sordu.
12 dedim
Sarkis: 2 gün önce tam 10 yıl oldu onu kaybedeli. Çok yakın sinemacı bir arkadaşımdı.
Emine: Sesizlik. .
Sarkis:Modern ziyarete kaçta kapanıyor peki?
Emine:Perşembe günleri 20:00de diğer günler 18:00de kapanmakta.
Sarkis:Sergi kapanıyor evet. Peki kim izleyecek bu sergiyi? Bir ertesi güne kadar bekliyor izlenmeden, ben buna dayanamıyorum.
İşte o izliyor.
Emine: Bana Edward Munch'un çığlık resmindeki portreyi anımsattı.
Sarkis: Tedirgin endişeli bir ifade.
. . .
Mesafeyi bırakıp sürekli size bakıp konuşan bir işaret.
---
*Kolların ve ayakların bodur gövdesinin etrafında dolanan uzak ülkelere ait bir heykeli ışıkla yıkadığını söylüyor Sarkis.
Sessizlik. . .
*Teyp bandına kaydettiği cümleleri kesip bir kağıda yapıştırdıktan sonra altına okuduğu cümleyi yazıyor.
Sessizlik. . .
*Su içinde hareket eden kırmızı rengin hızını keşfettiğini söylüyor.
Sessizlik. . .
*Bir yanda sessizlik bir yanda kelimelerin bağlamlardan kutuluşunun sersemletici etkisine ortak oluyorsunuz.

---

(?)
Ortada bir alet var. yerde duruyor,küçük,üzerinde iki basamaklı bir sayı yazıyordu.
71
Bu ne anlatmaya çalışıyor?

Kalbimin atışı diyor Sarkis.
Bense "nasıl yani" bir bakış atıyordum kendisine.
Gülümsüyor.
Şaşırdın değil mi diyor.
Gülümsüyorum(:
Sarkis:Burada -müzede- Ahmet bey adında birine hergün mail yoluyla kalbimin atışlarını yolluyorum.
Misal serginin açıldığı ilk gün 110du. Oyüzden katalokta 'Dakikada 110' yazıyor.
Eşim kalp atışımı öyle görünce baya sorun olmuştu-derken ortalarda dolaşan eşini gülümseyerek gösteriyor-
Emine:Bunu neden yapıyorsunuz?
Sarkis:Yine aynı neden. Ben sergi kapandığında burda hayatın durduğu düşüncesini reddediyorum. Hep bir süreklilik. Hep bir canlılık. Hep bir yaşam.
Buranın her an izlendiğini bilmek istiyorum. O yüzden her yerde bir yüz var endişeli şaşkın bize bakan ve atan bir kalp.
*Sizcede çok etkileyici değil mi?


---


(?)
Resimler yere çok yakın. Çok büyük. Genel olarak gittiğim sergilerde böyle bi görüntü yoktu.
Küçük.
Çok küçük.
Yakınına gittiğinde farkedebileceğin işler.
Buradaysa yere ve tavana yakın büyüklerde.

Sarkis:Ben sergiyi ezmiyorum. İçinden dışarı çıkıyor hepsi.
Bizim ebadımızda hatta bizdende büyük.
Gözün içine bakmak lazım
Vücuda dokunmak lazım diyor Sarkis.
Mesela ingilizler sergi gezerken onlara çok kutsal bir şeymiş gibi davranırlar. Dokunmazlar. Dokunamazlar.
Bu sergide o kutsallıktan çıkarıp canlı kılmaktı benim olayım.
---

(?)
Sergi genel itibariyle sanki bir acıyı barındırıyordu içinde?

Sarkis: Acıların günümüze taşınması. Acıların hangi şekilde görsel sanatlarda dil bulduğudur önemli olan.
*Yavaş ve ağır konuşuyor Sarkis.*
Burdaki sergide pesimizm yok. Burda evet acılar var ama acılar ağlayan tarzda değil. Acılarımızın bile bir enerjisi var.
En sert olan yerde benim en duygusal anım var. Misal torunumla resmim var.
---

(?)
Sergide çok sayıda gökyüzü var. Bir çok yerde, tavana yakın mesafede?

Gülümsüyor.
Sarkis:Şuan dışarıda yağmur yağıyor mu?
Emine:Bilmiyorum.
Sarkis:Bende bundan bahsediyorum.
Modern'e bir gönderme aslında bu.
Burası neresi? Nereye ait? Saat kaç? Hangi ülke?
Hava aydınlık mı karanlık mı hiç bilmiyoruz?
Hiç dışarıyla bir bağlantı bulunmaması. . Bu beni çok rahatsız ediyor.
...
---
*Anladım ki Sarkis süreklilik kavramı üzerinde bir sanatçı.
*Canlılığı sürekliliği yaşamı seviyor Sarkis.
*Yaşamı hayatı destekleyen. Onun üzerinde düşünen çalışan.
*Herşey devam ediyor. Akıp gidiyor. Sen bunu değiştir. Sen bunda bir yamuk gördüysen düzelt.
*Sen yap birşeylerde. Sen koy bu hayatın dizgesine bir şeyler.
*Sen düzelt bu çarpık hayatı. Çarpık sürekliliği.
*Düzelt ki düzelsin 'düzen'.
---

Serginin en önemli yanı;herşeyiyle burada kurulması diyor Sarkis.
Bir kolaj
Bir montaj
Sinema montajına daha çok benziyor.
O yüzdendir ki gösterim anlamında bir alan yoktur.
*çünkü zaten yaptıklarını okuyabilmek, zihinden geçirmek, bakıpta görmek en güçlü filmdi
Bir çocuğu suya atıp yüzmeyi öğrenmesini sağlamak gibi serginin amacını öğrenmeye çalışabilirsiniz.
Birazda böyle oldu aslında öyle olduğunu hissediyor Sarkis.
. . .
*Ve ardından Sarkis'in seçtiği parçalardan oluşan bir piyano konseri.
*19yy. dan kalma bir piyano. Serginin parçası olan bir piyano.
*Sesi daha önce bildiğim duyduğum piyanolara nazaran daha bir tok.
Tınılar. .
O tok sesi. .
Parmakların tuşlara her deyişi insana bir şeyleri sorgulatıyordu.
Yaşam?
Sende sorgula. Sende düşün diyordu.
Bazen duruyordu bazen çoşuyordu.
Bazen mutluydu piyano,bazen kızgın.
Bu sana neyi anımsatıyor?

---

Sarkisin en çok hoşuma giden yanlarından biri;inanılmaz sıcak kanlı bir insan oluşu. O bilindik sanatçı edası yoktu kesinlikle. Seni sarıp sarmalayan bir enerjisi var.

---

İyilikle kal Sarkis.







Yorumlar

  1. Gittim , qördüm , tadına baktım ve qeldim.. :)

    Teşekkürler canım..

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar